Sevgili Okurlar,
Bugün göbek çevresi yağlanmasının kalp sağlığı üzerine etkilerini konuşacağız. Göbek çevresi yağlanması, bel çevresinin genişlemesine, organların fonksiyonlarının yavaşlamasına, organların yaşlanmasına ve genel anlamda biyolojik yaşlanmanın gerçekleşmesine neden olur.
Göbek yağlanması, sanılanın aksine aslında salt cilt altında yağ birikmesine ve vücutta sadece basit bir ödem oluşmasına neden olmaz. Bel çevresinin genişlemesinin en önemli sebebi visseral yağlanmadır. “Visseral yağlanma”, karaciğer, pankreas, böbrek, kalp çevresi gibi iç organların etrafını saran yağ dokusunun artmasıdır. İç organların yağlanarak zaman içerisinde hızlı yaşlanması ve fonksiyon kaybına gitmesi durumudur. Bu yağlanma kısa zamanda olabileceği gibi, yavaş yavaş sinsi bir şekilde de olabilir.
Peki bel ve göbek çevresi neden yağlanır?
Elbetteki bel ve göbek çevresi yağlanmasının en önemli sebebi metabolizmanın
yavaşlamasıdır. Metabolizmanın yavaşlamasına sebep olan çoklu faktörler bulunmaktadır.
Bunlar, yaş, cinsiyet, alkol tüketimi, alınan kalorilerin fazlalığı, kalori yakımını sağlayacak
günlük fiziksel aktivitenin yetersiz olması, endokrinolojik bozukluklar, psikolojik ve psikiyatrik nedenler, reklam sektörünün yanlış ve agresif politikaları, yanlış medya ve sosyal medya bilgilendirmeleri olabilir.
Günlük hayatta en sık yaptığımız yanlış, yakılması zor gıdaların tüketilmesidir. Bu gıdalar;
karbonhidrat, glukoz-fruktoz içeren besinler ve doymuş yağlardır. Bunun yanısıra doymamış yağlar içeren gıdalar kızartıldığında da yakılması zor gıdalara dönüşürler. Bu tür gıdaların sık tüketilmesi, günlük porsiyonların büyük olması, günün geç saatlerinde tüketilmesi, pişirilme usüllerinin yanlış seçilmesi de bu gıdaların sindiriminin zorlaşmasına, güç metabolize olmasına, yavaş yakılmasına, hücre içi oksidasyonun artmasına yani hızlı yaşlanma mekanizmalarının tetiklenmesine neden olacaktır.
Öğün Sayısı Önemli
Normal günlük tempoda yaşayan bir kişi için ihtiyaç duyulan günlük öğün sayısı günde 1.5-2 öğündür. Bu öğünlerin aralarının uzun olması halk arasında “aralıklı oruç (intermittent
fasting)” olarak da isimlendirilir. Aralıklı oruç, mide ve bağırsakların sık aralıklarla fazla
doldurulmasını önler. Mide bağırsak hareketleri daha aktif ve hızlı olur, sindirim fonksiyonu kolaylaşır. Bağırsak peristaltizmi arttığı için tuvalet alışkanlığı düzelir, anksiyete ve depresif ruh halinde düzelme olur. Uyku apnesi-horlama azalır, insulin direnci düzelir, kronik inflamasyon ve yaşlanma süreci hızla yavaşlar.
Büyük porsiyonlar, vücudun ihtiyacından fazla kalori içerir. Midenin sık aralıklarla ve fazla
dolması mide asidinin salınımını azaltır. Bu nedenle sadece ihtiyaç olan miktarda yemek
yemek ve aralarda ara öğünü kaldırmak midenin yeterli miktarda asit salgılayabilmesi, mide içerisinde Helicobacter Pylori gibi mikroorganizmaların üremesini engeller ve mide
mukozasının iltihabını (gastrit) önler. Ayrıca sindirim enzimleri görevlerini daha rahat yerine getirebilir, kimyasal reaksiyonlar sekteye uğramadan sindirim fonksiyonu yerine
getirilebilir. Gaz, hazımsızlık ve reflü şikayetleri ortadan kalkar. Diyet yapılırken en çok yapılan yanlışlardan birisi kilo vermeye odaklanmaktır. Oysaki sağlık psikolojik, sosyal ve
fiziksel yönden tam bir iyilik hali içerisinde olmaktır. Dolayısıyla kilo vermekten ziyade
metabolizmayı genç ve sağlıklı tutmaya odaklanmak daha yerinde olacaktır.
Geç vakitte uyku saatine yakın zamanlarda akşam yemeği yenmesi de midenin yeterince
boşalamamasına, yatay pozisyonda iken mide gazı ve hareketlerinin kalbin apeksine yakın
olmasına, dolayısıyla da çarpıntı, ekstrasistol ve atipik göğüs ağrılarının olmasına sebep olur.
Akşam yemeğinden sonra yatağa gitmek için en az 3 saat geçmesine özellikle dikkat
edilmelidir. Bu konu, derin ve sağlıklı uyku, cinsel fonksiyonların devamı, gece saatlerinde
artan tansiyon ve nabız değerlerinin önlenmesi için oldukça önemlidir.
Gıdaların pişirilme usülleri de kalp ve damar sağlığı, göbek çevresi yağlanmanın azaltılması, seks hormonlarının düzenli salınması için dikkat edilmesi gereken bir konudur. En sağlıklı pişirme usülleri genel olarak haşlama, buharda ve fırında pişirmedir. Kızartma, grill, ağır soslarla marine ettikten sonar ateşe doğrudan temas eden gıdalar vücuttaki oksidatif mekanizmayı tetikleyerek yaşlanmayı hızlandırır.
İlaveten kanserojen transformasyonu hızlandırarak vücutta tümör oluşumlarını active eder.
Peki bel ve göbek çevresi yağlanmasının sakıncaları nelerdir?
Bu iç organ yağlanması, öncelikle içinde ve etrafında yağlanma yaptıkları
organların işlevlerinin giderek kaybolmasına neden olur. Organ yetmezliklerine, kronik
dejeneratif hastalıklara, kanserlere neden olur.
Yağlanma süreci; inflamasyon denilen iç organ yangılarına neden olur, bu inflamasyon
damarlarda gerçekleştiğinde damar içindeki kaygan, düz ve genç yapıyı bozar. Damar içi
yüzeyin trabeküler bir yapıya dönüşmesine neden olur. Bu engebeli yeni oluşum yağ
partiküllerinin, küçük pıhtı parçalarının ve toksik maddelerin damar yüzeyinde birikmesine
yani uzun vadede aterosklerotik değişikliklere ve plaklara neden olur. Aterosklerotik damar hastalığı; başta kalp, beyin, akciğer, böbrek ve cinsel organlar olmak üzere tüm yapılarımızı hızla yaşlandırır ve hastalandırır. Koroner damarlardaki değişiklikler kalp krizlerine, kapak yapılarındaki değişiklikler kalp kapak hastalıklarına, beyin damarlarındaki değişiklikler depresyon, mental yorgunluk ve demanslara, böbrek damarlarındaki değişiklikler hipertansiyon ve böbrek hastalıklarına neden olacaktır. Yağlanmaya bağlı kronik inflamasyon süreci ayrıca saçlarda beyazlama, ciltte kırışma ve sarkma, duyu organlarında yavaşlama ve duyularda azalma, uyku derinliğinde bozulma gibi yaşlılık belirtilerini de görünür hale getirecektir.
Görüldüğü üzere yaşlanmak aslında bir kader değil. Aslında temel olarak genç ve sağlıklı
kalmasını sağlayacağımız iki organımız var; KAN ve DAMARLAR. Damar yaşlanması ve kan
yaşlanması durdurulduğunda kalp yaşlanması, beyin yaşlanması, diğer organ yaşlanmaları, cilt yaşlanması, hatta duyguların yaşlanması dahi yavaşlatılabilir. Iddia ediyorum ki, bütüncül ve iyi bir kardiyovasküler yaklaşım ile yaşlanma süreci kesinlikle yavaşlatılabilir. Bunun için
her türlü soru ve danışmak istediğiniz konuda burada yanınızdayım.
Forever young, forever fit, forever sağlıklı ve tatlı kalplerle kalmak dileğiyle.
Saygı ve sevgiler